Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam40
Toplam Ziyaret149920

13 Şubat

1920 - Atatürk'ün, çalışma raporlarını sunan Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti'ne teşekkür yazısı: "Vatanın kurtuluşu uğrunda yapılan yüksek çalışmalarınızın yararlı olmasını ve bizlere büyük bir cesaret ümidi veren mücade­lelerinizin art arda başarıya ulaşmasını temenni ederiz."

Atatürk'ün, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti şubelerine Maraş'taki Fransız ve Ermeni zulümlerini protesto etmelerini isteyen telgrafı: "...İnsanlık tarihinin sayfalarını lekeleyecek olan bu zulümlere süratle bir son verilmesi, hainane bir şekilde zorla girilen sevgili memleketimizden işgalin kaldırılması için büyük mitingler yapılmasıyla, ilgili Osmanlı makamlarına ve İstanbul'da bulunan tarafsız hükümetler elçilerine ve itilâf temsilcilerine, barış konferansına telgraflarla birbiri ardınca müracaatta bulunulması önemle rica olunur."

1923 - Atatürk'ün, İzmir'de Bölge Sanat Okulu'nu ziyareti ve okulun şeref defterine yazdıkları: "...Erişmeye mecbur bulunduğumuz düzeye, bugünkü kadar uzak kalışımızın önemli sebeplerinden biri, sanata ve sanatkârlığa lâyık olduğu derece önem verilmemiş olmasıdır."

1925 - Doğu'da Genç ilçesine bağlı Piran'da Şeyh Sait ayaklanması başladı.

(Kesin olarak bastırılışı: 31 Mayıs)

Doğu'da Ergani'nin Piran köyünde, haklarında eşkıya oldukları için tutuklama kararı olan köylülerin jandarmaya teslim olmayıp, ateş açmaları üzerine Şeyh Sait Ayaklanması başladı.

İngilizler, Orta Doğu'daki zengin petrol yataklarını denetim altında tutmak için daha Birinci Dünya Savaşı yıllarından itibaren bazı faaliyetlerde bulunmuşlardı. Bunlardan biri de Güneydoğu Anadolu'da kendi himayelerinde bir devletin kurulmasıydı. Lozan Antlaşması'yla bu oyun bozuldu. Fakat İngilizler, emellerinden vazgeçmediler. Lozan'da halledilemeyen Musul sorununun görüşüldüğü sırada, cumhuriyet rejimine karşı olanları kullanarak Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinin bir kısmında etkili olan bir ayaklanma çıkarttılar. Şeyh Sait isimli kişinin başkanlığında çıkmış olan bu ayaklanmaya Şeyh Sait Ayaklanması adı verilmiştir.

Şeyh Sait Ayaklanması, Ergani ilçesine bağlı Piran köyünde başladı (13 Şubat 1925). Kısa sürede etrafa yayıldı. Muş, Elazığ ve Diyarbakır yöresinde etkili olan ayaklanmanın bastırılması için hemen tedbirler alındı, önce sıkıyönetim ilân edilerek olaylar yatıştırılmaya çalışıldı. Bu yeterli olmayınca Başbakan Fethi Bey istifa etti.

3 Mart 1925'te başbakan olan İsmet İnönü, ayaklanmanın bastırılması için hükümete geniş yetkiler veren Takrir-i Sükûn Kanunu'nu TBMM'den çıkardı. Diğer taraftan ordu birlikleri harekete geçirildi. Yapılan plânlı askerî harekât ile, isyancılar dağıtılıp, elebaşıları yakalandı. Suçlular İstiklâl Mahkemelerinde yargılandılar. Suçlu görülenler çeşitli cezalara çarptırıldılar. Yapılan soruşturmada isyancıların bir kısmının Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'na mensup oldukları belirlendi. Bunun üzerine parti 3 Haziran 1925'te kapatılarak, cumhuriyet rejimine yönelen önemli bir tehlike ortadan kaldırılmış oldu.

1931 - Atatürk'ün, Malatya'ya gelişi, şehirde ziyaretleri ve Türkocağı'nda konuşması: "...Bütün vatan bir demir kitle haline gelecektir. Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha önemli bir güvenlik silâhıdır. Demiryolları, Türk milletinin refah ve uygarlık yollarıdır!"

1937 - Atatürk'ün doğduğu evin anahtarlarının, Selanik Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu'na teslimi.