Laiklik devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil  akla ve bilime dayandırılmasıdır. 
Laiklik, dinin doğru uygulanabilmesinin teminatıdır!..

O; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür!..

Tarihe Dair Notlar
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam28
Toplam Ziyaret149908

Kabala

 

Masonlukta büyü, Kabala öğretisi ve Lucifer...

Masonlukla ilgili yazdığım yazıların çok beğenilmesi ve aldığım güzel yorumlar neticesinde Masonlarla ilgili yazılarıma devam etmeye karar verdim. Masonluk, Kabala vebüyü içiçedir. Bu gerçek size bahsettiğim televizyon kanalında yayınlanan haberde gösterilmiş ve tüm dünyada şok etkisi yaratmıştır. Hatta Fransız locasından Türkiye’ye ciddi bir uyarı gelmiştir.

Masonların çıkardığı dergilerden biri olan New Age dergisinde Masonların nasıl Kabala felsefesine bağlı oldukları şöyle anlatılır:

"Kabala, bilinç altının kapılarını açan ve ruhu saran manevi değerlerinin dışarı çıkmasını sağlayan anahtardır. Masonluk, onu insanın yaşamı anlaması için gerekli görür." (New Age, sf.31)

"Masonlar ana düşüncelerini ve belirgin sembollerini Kabala'dan almışlardır. Amblemlerin pek çoğu da Kabala kaynaklıdır. Örneğin; Jakin ve Boaz sütunları Kabalist bir eser olan Chearé Ora'dan alınmıştır. Masonluğun, Kabala'nın felsefesiyle olan çok büyük benzerliği çok yerde belirtilmiştir." (La Kabbala, Henri Seronya)

Türk mason kaynakları da bu bağlantıyı aynı çarpıcılıkta işlerler:

"Görüyoruz ki, Kitab-ı Mukaddes'in haricinde Yahudiliğin gizli bir ananesi, bir geleneği (Tradition Orale-Kabbala) vardır. Ve yalnız buna vakıf olanlar, Kitab-ı Mukaddes'in hakiki manasını anlayabilirler. Biz de bu gelenek (Kabala) etrafında teessüs eden (kurulan), yüksek felsefeyi hülasa etmeye çalışıyoruz." (Selamet Mahfili, 4. Konferans, sf.48)

Fakat bu sır çok az masonun bildiği gerçektir. Masonluğa yeni giren birisini derece derece eğiten masonlar, Kabalist felsefeyi ona yavaş bir şekilde aşılarlar. 33 derece içinde giderek yükselen mason, öğrendiği felsefenin Kabala olduğunu çok sonraları öğrenir. Masonların deyimiyle "ışık, uykulu gözlere yavaş yavaş verilir."

Bir masonun özelikle 27. dereceyi aşabilmesi için tüm inançlarını ve dünya görüşünü masonluk prensiplerine uydurmaya kesin olarak karar vermiş olması gerekmektedir. Çünkü bu dereceden sonra masonluk bambaşka bir şekle bürünür. Bundan sonra mason, gizli bir eğitime alınır. Hayatın, Kabala'da yer alan mistik şifre sistemleriyle yorumu yapılır. Her türlü kavram yerini tamamen Kabala esaslı sembol ve simgelere bırakmıştır. Kabala'nın en belirgin özelliği olan büyü, bu aşamada devreye girer.

Masonluk felsefesi Kabala le doğrudan ilişkilidir. Yukarıdaki Kabalistik bir şeytan figürü olan Lucifer’i sembolize eden resim görülmektedir. Yandaki sefirot şeması ise, masonlukta kullanılan önemli sırlardan biridir.

Kabala'yı felsefelerinin temeli edinen masonlar, elbette büyü ile ilgilenmektedirler. Ancak çok üst dereceli masonların bildiği ve katıldığı büyü ayinleri masonlukta büyük ön em taşır:

"İnisyatik ve hermetik gelenek içinde yer alan masonluğun geniş manadaki büyücülükle bir yakınlığı vardır."(Tarihte ve Günümüzde Masonluk, Paul Naudon, sf.186) 

Yahudiler tarafından kutsal olarak kabul edilen Süleyman Tapınağı'nın masonlukta da çok özel bir yeri vardır. Yukarıda görülen tapınak şemasındaki sembollerin hemen tamamına mason localarında da sıkça rastlanır.

Çırak, Kalfa, Usta isimli mason yayınında, masonik yemin töreni şöyle anlatılır:

"Tören üç kısımdan oluşur: Yakarma, söz verme, lanetleme. Yakarma: Masonik ilahlara ve şeytani kuvvetlere, yemin garantisi olarak çağırıda bulunur. Söz verme: şeytana verilen yeminin konusudur. Lanetleme: yeminin tutulmaması halinde uygulanacak ölüm cezasıdır." (Çırak, Kalfa, Usta, sf.40)

Masonlukta şeytan karanlığı aydınlatan bir güç olarak tasvir edilir:

"Şeytanın feneri ulaşacağın yerdeki karanlığı aydınlatır." (Mason Dergisi, s.29, sf.23)

Masonluk, Kabala'nın prensipleri doğrultusunda, kara ayin denilen törenleri, felsefesinin en önemli unsurlarından saymaktadır.

"Masonluğun bazı kolları evreni etkilemek için büyücülüğün icrasını kendilerine amaç edinmişlerdir." (Tarihte ve Günümüzde Masonluk, Paul Naudon, sf.186)

Masonik kaynaklarda anlatıldığına göre, masonlukta 33. dereceye gelecek kişide aranılan en önemli özelliklerden biri, medyumluğa olan yatkınlığıdır. 7 yılda bir, 7. ayın 7. gününde 7 büyük locadan 7 medyum üstadın katılımıyla toplantılar yapılır.

Kara büyü ve mistisizm masonluğun ayrılmaz bir parçasıdır. Masonlukta kullanılan üçgen ve ters üçgen, beş köşeli yıldız gibi sembollerin kullanıldığı yandaki tablo, masonik kaynaklarda önemli bir yer tutar. Masonluk, yeryüzünü karanlık güçlerin idare ettiği gibi sapkın bir inanışa sahiptir ve bu karanlık güçlerle bağlantıya geçebilmek masonlar için önemli bir idealdir.

Masonluğun bilenen sembollerinin haricinde, sadece büyü törenlerine has tütsü, cam küre gibi malzemeler toplantının dekorunda yer alır. Masanın üzerine bir keçi kafatası konur. 7 kollu şamdanın 7 mumu yakıldıktan sonra seans başlar. Kabala'daki büyülü kelimeler dakikalarca tekrarlanır. Tören sırasında kimse konuşmaz, birbirine bakmaz dikkat dağıtacak en ufak bir hareket yapılmaz.

Bu ayinler masonların dış dünyadan en çok gizlemeye çalıştıkları sırlarından birisidir. Düşük dereceli masonlardan hiçbirisinin bu ayinlerden haberi olmaz.

Şeytana tapınma ayinlerinin bir masona açıklanması için, masonların deyimiyle masonik ilkelerle, iyice yoğrulmuş olması gerekir. Ancak yeterli "olgunluğa" geldiğinde kendisine bu sır verilir.Dereceler içinde giderek yükselen mason, Allah inancını, ahlaki değerlerini yitirecektir. Sonuçta ulaşacağı en önemli sırlardan birisi, kara büyü ayinleridir.

Kabalistler trans halinde ayin yaparken

Kara büyüde kullanılan Sefirot, Masonların locada dizilişi, Yahudi büyücü Eliphas Levi tarafından çizilen şeytan figürü, şeytanın kıcağında ünlü Yahudi sembolü sütuna sarılan yılan, başında da beş köşeli yıldız.

Masonluk Kabala'daki sembollerin birçoğunu aynen almıştır. Bunların içinde en önemlisi Sefirot denilen şifresel grafiktir. Kabalist felsefenin şematik özeti olan bu çizim, hem mason hem de kara büyü kaynaklarında geçer. Sefirot ayrıca locada oturuş şeklini belirler. Masonların loca dizilişi, bu modele göre uygulanmaktadır.

Masonik felsefeye göre evrenin gizemi, dairenin ortasında yer alan dünya gerçek locayı simgeliyor. Dairenin çevresinde ise Masonik semboller yer alıyor.

Kabalizmde, doğruya ulaşmanın yollarını gösterdiğine inanılan haritalar.

Işık saçan üçgenle birlikte ay ve güneş, mason localarının duvarlarını süsleyen sembollerden bazıları.

Solda Büyücü Hermes'in, ünlü Mısır bilimcisi Belzoni tarafından bulunmuş eski Mısır Mason önlüklü figürü.Sağda Masonluğun mistik öğretilerinden, toprağın altından ve suyun içinden cin ve şeytanların çağrılmasını temsil eden tablo.

Günümüzde Masonların içinde gerçekten inançlı, iyiniyetli, dürüst, samimi insanlar var. Hatta mason localarında çok güzel gelişmeler de var. Mason localarında üç dine inanan Masonlar da var. Nasıl Yahudierin içinde Siyonistler varsa, Müslümanların içinde samimiyetsiz yobazlar varsa, Masonların içinde de Kabala felsefesine inanan insanlar var. Ve bunu da yaptıkları ayinlerle, kendi dergilerindeki beyanlarıyla gösteriyorlar.

http://blog.milliyet.com.tr/masonlukta-buyu--kabala-ogretisi-ve-lucifer/Blog/?BlogNo=404527


Yorumlar - Yorum Yaz